Karaçalılar Arasında – Bayram Atakul

Kefir
2 Aralık 2022
TARIM BİR KÜLTÜRDÜR, ÜRETİMİNE ANCAK ÇİFTÇİ, ÜRETİCİ KARAR VERİR
23 Aralık 2022

Karaçalılar Arasında – Bayram Atakul

KARAÇALILAR ARASINDA

Kara tahtanın yüzünü

Bilimle, şiirlerle, beyaz tebeşirle ağartmaya çalışan

Ekmek kavgası peşinde akıp geçen öğretmenlik yıllarından sonra

Şimdi yaşı yetmişe dayanmış o kara çocuk

Sarı çiğdemlerin terk etmediği bayırlarda dolaşıyor

Hüzünle soruyor kendi kendine

Nereye gitti rüzgârda dalgalanan sarı buğday başakları

Neden bir kütük gibi bakıyor bir zamanlar salkımlarla ışıldayan o güzelim asmalar

Nerede o sokakları şenlendiren kuzu sesleri

Nerede buzağıların meleyişleri

Nerede okul yolunda serçeler gibi cıvıldaşan çocuklar

Çocuklarının yolunu gözleyen bir ana özlemiyle bakıyor yollara

Kapıları kilitli, sınıfları suskun okul binası

Taş ve kum yığınları altında yatıyor çeltik ilekleri

Neden

Neden ayrık otları bürümüş tarlaları

Bir zamanlar kendi ekmeğini pişiren köylü

Şimdi ilçenin fırınından alıyor ekmeğini, neden

Nerelere gitti toprakla ağlayıp toprakla gülen

Dirgenlerin şarkısıyla şenlenen o güzelim çiftçiler

Kimler girdi bu yemyeşil toprakların kanına

Tarıma toprağa düşman olan kim

Kimdir mimarı bu sosyal ve ekonomik yıkımın

Ot bürümüş tarlalar, viran olmuş bağlardan

Süvari Çayı’nın kıyısında

Hüzünle başını önüne eğmiş salkım söğütlerden

Kapıları kilitli köydeki okul binalarından

Daha çarpıcı hangi sözcük anlatabilir bu tabloyu

Hangi sözcük dokunabilir

O günleri yaşamamış çocukların yüreğine

Hangi roman anlatabilir kapitalizmin emperyalizmin

Bu ciğer yakan yıkımını…

Gördük ve yaşadık ki

Çok güzel gelişmelere gebe bu toprak

Umudun gecesi gündüzü yok

Umut şafak ışıklarında, umut emekte gizli

Yeter ki, kendine ve doğaya inan

Umut yürekte, umut gökte değil yerde

Sözünü doğrularcasına, adım adım başlıyor değişim

İki toprak aşığı, iki özverili insan

Biri ODTÜ de öğretim üyesi, diğeri mimar çocuklarıyla birlikte yerleştiler köye

Sevgiyle tutup köylülerin ve toprağın elinden

Ekolojik ve doğal ve tarımı öğrettiler köylülere

Toprak şenlendikçe köy şenlendi

Bugün köyüme geziler düzenleniyor

Köyün doğasıyla, üretim alanlarıyla ve üreticileriyle tanışın

Toprağında görün doğal tarımı

Süvari Eko Kamp’ta

Köyümün ürünleriyle hep birlikte kahvaltı edelim diye

Çağrılar yapılıyor internetten

Tarımı ve toprağı yıkıma uğratanlara inat

Mevsimine göre değişen birçok ürün

Yaz ve kış sebzeleri, yeşillikler, meyveler

Süt ve süt ürünleri, köy ekmeği ve işlenmiş onlarca ürün

Haftada bir ya da iki gün Ankara’da adrese teslim

Selam olsun yeşertenlere, üretenlere

Selam olsun köyümün genç kuşağı çiftçilere

Aşık Veysel’in:

“Karnın yardım kazmayınan, belinen

Yine beni karşıladı gülünen” dediği

Toprak mutlu, çiftçi mutlu

Üretici, tüketici el ele

Darısı Anadolu’nun diğer köylerine…

Şimdi o kara çocuk

Beton bloklar ve araba gürültüleri arasında

Anıların dünyasına dalıp şiirler yazarak

Ankara’dan Sivri’ye doğru bakıyor

Bülbül ötüşlerini, kuzu seslerini ve

Kırlarda özgür esen yelleri özleyerek

Ve diyor ki;

Elbet er geç gideceğiz hepimiz

O gün geldiğinde;

Köyümün mezarlığına gömün beni

Anamın babamın kardeşlerimin yanına

Mezarımın üzerinde esen yeller

Dolunayın ve yıldızların ışığı yeter bana

Biliyorum

Derin bir çukurda etlerim çürüyerek yatarken

Ben bilmeyeceğim toprak üstünde olup bitenleri

Hissetmeyeceğim mezarımın üstünde esen yelleri

Ama siz yine de söyleyin çiğdemlerin açtığını

Leyleklerin ve kırlangıçların geldiğini

Bülbüllerin köyü şenlendirdiğini

Ha birde söylemeyi unutmayın sakın

Doğal tarımın Anadolu’ya yayıldığını

Okulumun çiçek açıp, köye öğretmen geldiğini…

Biz toprak çocuklarıyız

Kundağımız toprak

Mezarımız da

Biri bir avuç, diğeri elli kürek

Doğumdan ölüme payımıza düşen

Bu kadar artıyor demek

Asıl mesele toprak altında değil

Toprak üstünde eşit olabilmek…

Işıklarda uyumak için

Kimsenin alın terini sömürmeden

Reddedip yalanı, ikiyüzlülüğü

İşçiyle, emekçiyle omuz omuz yürümek

O elli kürek toprağı hak etmek gerek

Özetin özeti:

Yaralarını şiirlerle saran bu kara çocuk

“Topraktan öğrendi” sevginin üretmek, sevginin yeşertmek

Sevginin dostluk olduğunu

O gün geldiğinde

Bir selam bırakıp dünyaya

Toprağa karışıp gitti

Sevgi neydi sahi…

Bayram Atakul.

17 Temmuz – 8 Aralık 2022

NOT:

Nisan 2013 de kurulan TADYA’nın

(Tahtacıörencik Doğal yaşam Kolektifi’nin) koordinasyonunu

Dört Mevsim Ekolojik Yaşam Derneği yürütmektedir.

TADYA;

(DBB) Doğal besin, Bilinçli Beslenme Ağı’nın bir üyesidir ve diğer birçok gıda topluluğuyla omuz omuza durmaktadır.

Dedim ya, tekrar diyeyim:

Darısı tüm Anadolu köylerinin başına…

Selam olsun bilimin ve sevginin ışığıyla gülümseyenlere

Selam olsun üretenlere, selam olsun toprak aşıklarına…

2 Comments

  1. Zeynel dedi ki:

    EMEK veren dostların yüreğinize sağlık, düşünüze, bakışınıza, el ele tutuşınuza,
    Ekmek kokusunu özleyişinize selam olsun.
    Bir gün cemal cemal-e buluşmak dileğimle sevgiler selamlar.
    Zeynel aslankaya

  2. Atilla Küçükkayıkcı dedi ki:

    Sizi ve bu işe gönül veren değerli hemşerileri yürekten kutluyorum. Bu örnek sahiplenme tüm Anadolu köylerine yayıldığı zaman, kırsal kesimde modernleşme, kalkınma ve gelişmenin de önü açılmış demektir. Coşkunuz bitmesin, yolunuz hep açık olsun. Bu güzel yazı için de sizi ayrica kutlarım.
    Atilla K.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir